Sıkça Sorulan Sorular
Boyun ve Omuz
Sağlıklı bir omurgada boynumuzdaki omurlarımızın belli bir eğrilikte olması gerekir.bu eğrilik dışarıdan C şeklinde görünür ve boynun bu şekline servikal lordoz adı verilir. Boyun omurlarımızın bu şeklinin artan yükle beraber bozulmasına yani C şeklindeki kavisin düz olmasına boyun düzleşmesi denir. Dışarıdan baktığımızda baş gövdenin daha önünde durur ve çene yukarıda kalır. Boyun düzleşmesi beraberinde hareket kısıtlılıklarına, ağrıya, kas spazmlarına, yaşam kalitesinin düşmesine sebep olur.
Modern yaşamın gerektirdiği uzun süre masa başı çalışmalar sonucunda, hareketsiz yaşam, boyun kaslarımızın zayıflığı, duruş bozukluğu ve stres,üzüntü,anksiyete gibi faktörler boyun düzleşmesine neden olabilir. Düzleşme ile birlikte beyni besleyen damarlarımızda kan dolanımı azalması, boyun omurgalarımızın arasından geçen sinirde gerilme veya bası, boyun çevresindeki kaslarda yorgunluk veya aşırı spazm görülür. Kişi boyun kaslarındaki gerginlik, başının yukarı,aşağı ve dönme hareketlerinde kısıtlanma,baş-boyun bölgesinde ağrı hissedebilir.
Boyun düzleşmesi ameliyatsız tedavi ile yani manuel terapi ile iyileşir. Manuel terapide elle bazı özel noktalara dokunarak iyileşme başlatılır. Terapide amacımız boynumuzdaki kemiklerimizin bozulmuş düzenini tekrar sağlamak ve boyun kaslarımızın tekrar kontrolünü sağlamaktır. Oluşan hareket kısıtlılıkları özel manuel tekniklerle açılır. Boyun düzleşmesine bağlı ağrılarınızı azaltmak için farklı yumuşak doku teknikleri, eklem mobilizasyonları gibi teknikler uygulanır. Boyun düzleşmesi probleminde manuel terapinin yanında uygulanan lazer sistem egzersizleri boyun kemiklerinizin C şeklini koruyup boyun kaslarınızdaki kontrolü artırmayı sağlar. Klinik pilates ile boyun ve sırt kaslarınıza yönelik esneme ve kuvvetlendirme egzersizleri ile postürünüzü iyileştirmeye yönelik çalışmalar yapılır.
Boyun omurları arasında yer alan diskin, omurlar arasındaki kanala doğru yer değiştirmesine servikal disk hernisi yani boyun fıtığı denir. Diskin bağ kalitesinin bozulması, boyun düzleşmesi, yanlış duruş alışkanlıkları fıtığa sebep olabilir. Fıtığın boyutuna göre ve sinire bası yapmasına göre dört alt gruba ayrılır. Klinik tabloda sıklıkla boyun ağrısının eşlik ettiği, kola yayılan ağrı, uyuşma, karıncalanma ya da kol kaslarında güçsüzlük gibi durumlar yer alır.
Genellikle vücudunu çok kullanan kişilerde, 20-40 yaş arası gruplarda, masa başı çalışan kişiler, ders çalışan öğrencilerde sıklıkla görülebilmektedir. Ağır yük kaldırma, ters bir hareket yapma, trafik kazası veya düşme sonrası, cep telefonunu uzun süreli ve yanlış pozisyonda kullanma ve duruş bozukluğu boyun fıtığına sebep olabilir.
Boyun fıtığının büyük çoğunluğu ameliyatsız iyileşir. Hastanın kol ve ellerinde ilerleyici güç kaybı varsa ve hasta diğer tedavilere cevap vermiyorsa cerrahi düşünülebilir. Boyun fıtığı manuel terapi ile tedavi edilebilmektedir. Uygulanan özel teknikler ile sinire yapılan bası ortadan kaldırılır. Fıtığa sebep olan ana faktör değerlendirme ile belirlenir ve spesifik alana uygulama yapılır. Basının tekrar oluşmaması için manuel terapi ile birlikte koruyucu egzersizlere önem verilmelidir.
İnsanlar kronik tekrarlayan baş ağrılarından yakınabilir. Ağrıların pek çok sebebi olabilir ; beyin içinde bir takım hastalıklar, görme bozuklukları, migren, stres, anksiyete gibi. Ama baş ağrılarının yüzde 50-60ı da boyun bölgesindeki değişikliğe bağlı ortaya çıkar. Omurlar arasındaki sinirlerin kanalda daralması sonuncu, kafatası ve boyun bölgesindeki kasların spazmı, boyun düzleşmesi, omurlardaki düzensiz dizilim baş ağrısına sebep olabilir. Ayrıntılı bir değerlendirme ile manuel terapi uygulanarak kişi boyun kaynaklı baş ağrılarından kurtulabilir.
Boyun tutulması, başın bir yöne hareketi sırasında hissedilen zorluk ve ağrı ile karakterizedir. Genellikle ani başlangıçlı olur, kişi bir sabah uyandığında tutulu uanabilir, öksürdüğünde, hapşırdığında, ani hareketlerden sonra hissedebilir. Boyun hareketlerini tüm vücudunu döndürerek tamamlamaya çalışır. Tutulmanın altında yatan sebep bölgedeki kasların gerginliği, boyun sinirlerindeki bir problem, travma, tekrarlayıcı baş üstü aktiviteler olabilir. Boyun tutulmasından birkaç seansta manuel terapi ile kurtulunabilir. Yumuşak doku teknikleri ile kas gerginliği azaltılır, eklem mobilizasyon ve manipulasyonları ile bölgedeki limitasyon giderilerek hastanın ağrısız eski hareket kabiliyeti kazandırılır. Tutulmanın tekrarlanmaması için de egzersizler ile desteklenmelidir.
Omurga kemiklerinin arasındaki disklerde ve eklemlerde bulunan dokunun kalitenin bozulmasıyla, sıvının azalmasıyla ortaya çıkar. Ortaya çıkan bu dejeneratif değişiklikler sinir kanallarının daralmasına ve sinire bası oluşturmasına sebep olabilir. Kemik dizilimindeki bozulma, bölgedeki kasların omurgayı korumak için kasılması(spazmı) ve ağrı ortaya çıkabilir. uygulanan manuel terapi ve egzersizlerle bölgedeki kan dolaşımı artırılarak beslenme sağlanır ve iyileşme başlatılır. Bununla birlikte bölgedeki hareket kabiliyeti ve kontrol artırılır. Boyundan sırta, kola yansıyan ağrıların önüne geçilir.
Boyun sağlığı için önemli olan boyundaki nötral kemik dizilimini korumaktır. İyi diye bildiğimiz her yastık her kişi için ideal değildir. Yastık seçimi de kişinin postürüne yani duruşuna göre farklılık gösterebilir.Yastık seçiminde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır; sırtüstü yattığımızda boyun boşluğunu dolduracak kavitede yükseklik olmalıdır. Kulak hizası omuz hizasından çok fazla yukarıda olmamalıdır. Yüzüstü yatış pozisyonlarında yüksek yastık tercih edilmemelidir, yüksek yastık ile boyun eğriliğini aşırılaştırdığı için pek tercih edilmemektedir. Yan yatış tercih ediyorsak; baş ile omuz arasındaki dengeyi koruyacak yükseklik seçilmelidir. Baş seviyesi omuzlara yakın olmamalıdır. Omurgada eğilme olmadan yastık yüksekliği ayarlanmalıdır.
Omzumuzda rotator cuff grubu diye adlandırdığımız koldaki dönme hareketi sağlayan kaslarda yırtılma meydana gelebilir. Genellikle genç hastalarda travma veya zorlayıcı aktiviteler sonucu meydana gelirken yaşlı hastalarda aşınma, yıpranmaya bağlı ortaya çıkabilir. en önemli bulgusu omuz başından başlayıp kolun ortasına kadar devam eden ağrıdır ve genellikle kolu yukarı kaldırırken ağrı oluşur. Ağrıyla birlikte kolda kuvvet kaybı meydana gelir. Tedavi edilmezse kas yırtıktan dolayı görevini yapamayıp güçsüzleşebilir sonrasında omuz eklem hareketlerinde kısıtlanma meydana gelir. Kas yine çalışamayacak durumda kalır. Bu da kısır döngü yaratır. Bu yüzden erken dönemde tedavi önemlidir.
Kas yırtığı ameliyatsız tedavi edilebilir. Yırtığın derecelenmesine göre tedaviler uygulanır. Konservatif tedaviler arasında en sık kullanılan tedavi fizik tedavi içinde manuel terapidir. Kas yırtığının iyileşme süresini hızlandıracak teknikler uygulanır bununla birlikte kasın yırtılma sebebi aşırı yüklenme ise yüklenme ortadan kaldırılır. Kas kuvvetinin kazandırılması amacıyla kişiye özel spesifik egzersizler yapılmalıdır. Postür bozukluğunun sık eşlik ettiği bu durumda egzersizler sadece omuz bölgesine has olmamalı vücut bütün olarak değerlendirmeli ve postür egzersizleri ile kalıcı iyileşme sağlanmalıdır.
Vücudumuzun en hareketli eklemlerinden olan omuz eklemi en sık karşılaştığımız ağrılardandır. Günlük hayatta sık kullandığımızdan dolayı ağrılarla bu bölgede karşılaşmamız normaldir. Ağrının birçok sebebi olabilir. Omuz bölgesinde oluşan travmalar, kırıklar, aşırı yüklenme, zorlayıcı aktiviteler, omuz bölgesinin tekrarlayıcı hareketleri, uzun süre pasif tutma, tendonların sıkışması, kas yırtıkları gibi lokal bölge kaynaklı ağrılar olabilir. Bunun dışında kalp hastalıkları, akciğer hastalıkları, fibromiyalji, romatizma gibi sistemik hastalıklar kaynaklı olabilir. Ama en sık karşılaştığımız ağrı sebeplerinden biri de boyun ve sırt kökenli omuz, kol ağrılarıdır. Omzunuzda problem ararsınız ama boyundan çıkan sinirler omuz bölgenizi uyardığı için ağrıların sebebi olur. Sırt bölgesindeki hareketsizlik omzunuzda aşırı yüklenme yapabilir. Omzunuzun kanlanmasını sağlayan yapılar boyun ve sırt omurgalarınızla ilgilidir ve herhangi bi bozukluk durumunda ağrıyı ozuma yansıtabilir. Ağrınızın asıl kaynağını öğrenmek için uzman tarafından ayrıntılı bi değerlendirme yapılmalıdır.
Omuz üstüne yatamama, gece uykudan uyandıracak ağrılar omuz ve çevre dokularında bir problem olduğuna işaret eder. Üzerine yattığınızdaki ağrının sebebi sıkışma sendromuna veya omuz ve kola giden sinirlerin hareketinde bir problem olduğunu gösterebilir. Eklemdeki iltihaplanma, boyun fıtığı, düzleşmesi gibi durumlar sebep olabilir. Değerlendirme yapıldıktan sonra ana problem ortaya çıkartılıp tedavi edilir. Kalıcı olarak bu problemden kurtutlabilirsiniz.
Halk arasında tenisçi direği olarak bilinen lateral epikondilit ortopedik bir rahatsızlıktır. El bileği ile parmak hareketlerine yardımcı olan kasların; dirseğin dış kısmında mikro düzeyde yırtıklar olması bu rahatsızlığın tanımıdır. Bu tarzda küçük yırtıkların olması dirseği hareketsiz bırakacaktır. Parmaklarımızı açmayı ve el bileğini kaldırmayı sağlayan bu kasların tekrarlayıcı hareketleri sonucu oluşur. Omuz ile yapılması gereken hareketler yerine kişi kol kas yapılarını zorladığından dolayı bu durum meydana gelir. Rahatsızlığın boyutu kişiden kişiye göre değişmektedir. Bazı hastalar en basit şeyleri dahi kaldıramaz ve bulaşık yıkayamaz. Ayrıca cam silemez, tornavida çeviremez. Bu gibi hareket kısıtlamalarının meydana geldiği lateral epikondilit ağrı kesiciler yardımı ile tedavi edilmeye çalışılırsa sadece ağrının üstü örtülmüş olur. Bölgedeki hasar devam ettiği gibi zamanla ağrınız da iyice büyür. Kalem tutma gibi en ufak hareketi dahi zamanla yapamaz hale gelebilirsiniz. Hastanın uygulanan tedavi yöntemleri ile ağrısı azaldığında günlük yaşamına devam edebilir.
Cerrahi tedavi düşünmeden önce konservatif tedavi tercih edilebilir. Uygulanan manuel terapi ile bölgedeki ödem azaltılır, kolu oluşturan kemiklerin birbiriyle olan ilişkisi düzenlenir, kemiklerin doğru dizilimi sağlanır. kas dokusuna gevşetme ve kuvvetlendirme egzersizleri yaptırılır. Kliniğimizde öncelikle hastalığın hikayesini dinliyor ve daha sonra hastanın spor alışkanlıklarını değerlendiriyoruz. Hastalarımızı muayene ettikten sonra her hastamıza uygun bir tedavi planı hazırlıyoruz. Tanı konulduktan sonra uygun seanslar ile kısa zamanda etkili sonuçlar sunuyoruz.
Omuz yükselti farkının sebepleri arasında ilk sırada skolyoz düşünülebilir. Omurgadaki eğrilikten dolayı bir omuz diğerine göre daha yüksekte görülür. 3 boyutlu skolyoz terapisi ile omuz boyu eşitsizliği giderilir. Tek taraflı çanta kullanımı omuz boyunda eşitsizlik oluşturabilir. Kullanılan çantayı sırt çantasına çevirmek ya da hep aynı omuzda kullanmadan çanta taşınmalıdır. Omuz ve boyun kuşağını birleştiren kaslardaki spazm, gerginlik yine eşitsizlik oluşturur. Kasların spazmı yumuşak doku teknikleri ile çözülebilir.
Omuzda hareket kısıtlılığı ve bazen ağrıyla seyreden eklemi çevreleyen yumuşak dokuların, özellikle de eklem kapsülünün kalınlaşıp sertleşmesi sonrası ortaya çıkar. Çoğunlukla 40 – 65 yaş arası kadınlarda görülmektedir. Şeker hastalığı, tiroid gibi sistemik hastalıklar iyileşmeyi yavaşlatır. Donuk omuz yavaş seyreder ve üç evrede tamamlanır. 1-3 yıl arası tamamlanma ve iyileşme dönemi vardır. İlk evrede şiddetli omuz ağrısı (gece ağrısı) ve hareket kısıtlılığı başlar. 1-3 ay sürer. İkinci evre 12 aya kadar devam edebilir ağrı yerini hareket kısıtlılığına bırakır ve son evrede donmuş omuz ortalama iki yıldan sonra hareketleri yavaş yavaş açılmaya başlayabilir. Ama hastalar rahatsız edici bir ağrıyı tariflemeye devam edebilir. Tedavide uzman kişi evresine göre uygulamalar ile iyileşme sürecini hızlandırır.